İlham veren hikayeleri araştırırken motosiklet ve macera aşığı beş Fransız kadının Himalayalar’a gidiş hikayesinden etkilendik. Kendilerine, serüven anlamına gelen “L’equipée” adını vermişler. Birbirinden renkli kişiliklere sahip 5 genç kadının, bu macerasını keyifle izleyip okumanız dileğiyle.
Seçimlerini basit yapıp, kararlarını hızla alıp asla vazgeçmediklerini gördük. Paris’teki yaşamlarının ve konfor alanlarının böylesine dışına çıkacakları hiç akıllarına gelmemişti.
Türkiye’de ve Dünya’da kadın olmanın ne denli mücadele gerektiren bir durum olduğunun farkındayız. Daha önce 1982 yılında tek başına dünya turu yapan Elspeth Beard’ın hikayesini paylaşmıştık. Okumadıysanız buradan göz atabilirsiniz.
Hindistan turuna çıkacak pek çok maceraperest erkek tanıyorum. Bir kısmı da bu turu yapıp, zafer nişanlarını göğüslerinde taşıyorlar. Ancak bu belgeseldeki kadınları izlediğinizde ne kadar sade ekipmanlarla bu yolu yaptıklarını görebilirsiniz. Her şey isteyip kararlı olmakta sanırım. Karşılarına çıkan zorlukları görünce hak vereceksiniz.
Yolculuğunu izleyeceğiniz ekibi tanıyalım!
Hindistan’a Yeni Delhi’ye uçarak başladılar, efsanevi Royal Enfield Bullet’in modernize edilmiş versiyonlarıyla Manali’de buluştular. Her bir motorun yaklaşık elli kiloluk yükü vardı.
500cc’lik düşük cc motosikletleriyle, tek şerit ve bir kısmı toprak olan yolda , 2.000 km yolculuğun çarpıcı bir deneyim olduğunu söylüyorlar. 28 hp ve 42 nm güce sahip bu motorların, ıslak ağırlıkları 190 kg civarında. Fazla yakıt tüketmedikleri gibi kadınlar tarafından da rahatlıkla kontrol edebileceği boyutlarda.
Belgeselin ilk bölümünü izlerken, biraz karakterlere ısınıp manzaranın keyfini çıkarın.
En çok zorlandıkları an, Himalaya virajlarında korkunç bir gece yolculuğudur. Dünyanın en yüksek yollarına sürmek, hazır olmadıkları “yüksek irtifa rahatsılzıklarına” sebep olmuş, Rakım 5000 metreye ulaştığında bulantı, baş ağrısı ve bitkinlik ile savaşmak zorunda kalmışlardır. İkinci bölümde zorluk artmaya başlıyor.
En çok zorlandıkları an, Himalaya virajlarında korkunç bir gece yolculuğudur. Dünyanın en yüksek yollarına sürmek, hazır olmadıkları “yüksek irtifa rahatsılzıklarına” sebep olmuş, Rakım 5000 metreye ulaştığında bulantı, baş ağrısı ve bitkinlik ile savaşmak zorunda kalmışlardır.
Yolculukları sayesinde Himalaya insanlarının kültürüne dair birikim elde ettiler. Başlangıçta yörenin yerel mutfağıyla mücadele etseler de, Himalaya yemeklerinin inceliklerini ve nüanslarını takdir etmeye başladılar.
Himalaya gezisi, onlar için olağanüstü bir macera oldu. Fiziksel güce ve zekaya dayanan bu yolculuğu, kendilerini sınayan, derin ve duygusal bir roller coaster olarak tanımlıyorlar.
Ekip bu yolculuğun ardından dağılmış değil. Hatta Fransız Pirene Dağları’nda motosiklet sürmüşler, ardından Brezilya’ya bir gezileri olmuş, onları da inceledikten sonra ileride paylaşabiliriz. Keyifli bir instagram hesapları var takip etmenizi öneririz.
Daha uzun bir turu 2004 yılında iki arkadaşıyla birlikte gerçekleştiren Nasuh Mahruki’nin belgeselini ise buradan izleyebilirsiniz.
genç hanimlarin motorsiklet macerasi çok takdir edilecek bir şey.akilli risk alip maceraya atilarak yüreğinin isteğini yapanlar hep mutlu ve başarili olur.ben emekli memurum ve 4 yildir motorsikletim var.yaşim yetmişe merdiven dayadi ama yüreğimde hep yaşadiğim yalovadan başlayarak karadenizi akdenizi egeyi yani türkiyeyi sahilden gezmek.bu geziyi bir kaç motorsikletli arkadaşla yapmaya can atiyorum.2018 bahar ve yaz aylarinda benimle sahillerden tüm türkiye turu yapacaklarla ortaklaşa gezi programi yapabilirim.program ortaklaşa planlanip uygulamaya geçilir.icab ederse seyahat esnasinda zaruri rota değişikliğide yapilabilir.gelecek teklifleri bekliyorum.teşekkürlerimle.
BeğenBeğen